21 Ağustos 2011 Pazar

dönüp dolaşıp yine geldik istanbul'a... tilki misali...

sayılı gün ezberleri bozmadı, yine çabuk geçti işte.
geride hatırlandıkça içimizi dağlayacak anılar kaldı.
istanbul, huzursuz bir şehir. belki de içinde yaşayan insanların huzursuzluğundan... bilemiyorum.

otogarda inip, of'laya pof'laya evin yolunu tuttum. sanırım eve gelişimin üzerinden 11 saat geçti. geldiğim andan itibaren sokaktaki gürültü bitmedi. kavga eden insanlar, karşıdaki apartmanın beşinci katında balkonda oturan, bağıra bağıra konuşan insanlar, yan binada yaşayan gencin yüksek sesle dinlediği, tüm sokağı çınlatan iğrenç müzik, susmak bilmeyen korna sesleri...sokakta koşturan çocukların anlamsız bağırışları... daha neler neler...

oysa gittiğim şehirde böyle değildi hayat.
sakindi, sessizdi...dahası huzurluydu. gülümsüyordu insanlar. herşeye inat.
hayat, daha yavaş ilerliyordu sanki.

niye geldik ki istanbul'a?

2 yorum:

springoss dedi ki...

Welcome to the hell...

Gönlü Ege'de huzur bulan herkesin bir gün Ege'de hayal ettiği yaşama kavuşmasını ve kavuşana kadarki süreçte bu cehennem hayatında kolaylıklar bulmasını diliyorum...

kağıt faresi dedi ki...

aynen öyle ya, gerçekten cehennem gibi burası. teşekkür ederim iyi dileğin için, sevgiler...