25 Ağustos 2011 Perşembe

bayram gelmiş neyime?

bayramları oldum olası sevmem ben.
küçükken de pek sevmezdim. bayramların tek sevdiğim yanı, tüm aile bireylerinin bir arada bulunduğu ve saatler süren kahvaltıydı. annemin yaptığı kekler, poğaçalar, babaannemin yaptığı kömbeler... dedemin, kuzenlerimi bayram namazından kaçtıkları için sıkıştırması, babamın bayram anıları... birkaç kahkaha, sonu bitmek bilmeyen sohbetler...bu kadardı işte. benim için bayram sadece ilk gündü.

çok akrabamız yoktur bizim. öyle uzun uzun el öpme fasıllarında bulunmadım ben hiç.
anne-baba dışında hepi topu bir halam bir teyzem vardı elini öptüğüm.
bir de babaannemle dedem tabi...
----
sanırım hayatımda ilk kez istanbul'dan ayrılmak istemiyorum. bu bayram istanbul'da olmak istiyorum. oysa ben istanbul'u sevmem ki...

artık o eski kahvaltı sofralarının hiçbiri yok. olmayacak da.
kaç kişi kaldık ki?

---
ölüm, gitmek midir gerçekten?
ölüm, sevdiklerimizi alır götürür de, bizi ne hale sokar, bilmez mi?

çok özledim...
yılların yorduğu o kırışık 4 çift eli, beyazlaşmış saçları... "prensesim" diye beni çağıran sesleri...

Hiç yorum yok: