27 Haziran 2011 Pazartesi

hayat nerede?

sabah yağan yağmurun mahmurluğunu üzerinden atmaya çalışıyor gökyüzü.
öğlen yemeği dönüşü hafif serin ama güneşliydi hava. ara ara esen güzel bir rüzgar.
tam sevdiğim gibi.

şimdiyse sıcaklığını hissettirmeye başlamış. yavaştan.

şehrin ortasında koskocaman bir gökdelenin 6.katından görmeye çalışıyorum dışarıyı.
cadde her zamanki gibi kalabalık.
otobüsler, arabalar...
son model elbiseleri ve ayakkabılarıyla karşıdan karşıya geçen kadınlar, erkekler...

sokaktan yükselen gürültülerin delip geçemediği, açılamayan camlarla kaplı, dış dünyadan izole edilmiş bir ofiste çalışmak, ne kadar sıkıcı...

hayat akıp giderken dışarıda
sesler karışırken birbirine....
hiçbirşeyi görmeden, hiçbirşeyi duymadan... sadece çalışmak...

oysa rüzgarı hissetmek istiyorum ben. camı açmak istiyorum. masamın üzerindeki kağıtlar, rüzgarda uçuşsun istiyorum. dizüstü bilgisayarımı alıp balkonda çalışmak istiyorum belki.
çok önemli bir yazı üzerinde çalışırken, beynimde bin tane tilki dolanırken, konuya bir türlü dikkatimi veremezken, rüzgar essin, kafamdakileri dağıtsın istiyorum.
yağmur yağdığında, balkonun kapısını açmak, yağmurun sesiyle çalışmak istiyorum. toprağın kokusu tüm ofisi doldursun istiyorum.

ahhhh....

Hiç yorum yok: