16 Mayıs 2010 Pazar

aslında yoktum

hiç bilmediğim, hiç gitmediğim o uzak ülkenin,
o soğuk insanları arasında neler gördün? neler duydun? neler geçti içinden de söyleyemedin?
bilmiyorum.
ama bilmeyi çok isterdim.
artık çok geç!

sen o dördüncü kattan hızla yere doğru yaklaşırken,
ne hissettin?
onu da bilmiyorum.
ben bir daha olmayacağını duyduğum anda hiçbirşey hissedemedim.
hissettiysem de anlayamadım ne olduğunu.
boşaldı içim.
kalmadı hiçbirşey.
kocaman koskocaman bir boşluk kaldı sadece. hiç dolmayacak.
doldurmaya çalıştıkça daha da büyüyecek bir boşluk.

bir baktım aynaya.
aslında yoktum.

Hiç yorum yok: