8 Ekim 2009 Perşembe

"Burası İstanbul annecim, burası İstanbul"

hayatımda bazı şeyler yoluna girmeye başladı yavaş yavaş.
Bejan Matur'un şu şiirindeki gibi, zaman gerekiyor. sadece biraz zaman.
"Gece cıvadan bir yorganla serildi üzerime.
İçimden daha ağır değildi hiçbir şey.
Ve anladım.
Her şeye kadir olan zamandı
Tanrı değil"

ama zor işte sabretmek, beklemek. tüm bunları yaparken bir de umut etmek...zor işte.
her şey zor.
kolay olan ne var ki?
her an her şeyin yaşanabileceği bu ülkede, kahrolası şehir İstanbul'da kolay olan ne kaldı?
insan hayatının bu kadar ucuz olduğu, gürültünün, kavganın hiç bitmediği bu topraklarda kolay olan ne kaldı?
nefes almak bile acı veriyor umutsuzluk denizinde boğulduğum zamanlarda.
yapılacak pek fazla bir şey de yok.
ne yazık! ne acı!
yıllardır zihnimi kurcalayan "gitmek" fikri yine canlanıyor.elimde olmadan.
gidebilsem.
gidebilsek keşke.
yanımda bir kaç dost...bir de "can"
uzaklaşsak bu karmaşadan.birbirini duymayan, dinlemeyen bu kalabalıktan ayrı dursak, biz bize olsak.
İstanbul, bıraksa yakamızı...
bu şehrin kirliliğinden çok uzakta, "biz" olsak.."kendimiz" olsak...


"Burası İstanbul annecim, burası İstanbul"
burada her şey mübah!

Hiç yorum yok: