7 Temmuz 2009 Salı

sessizliğe inanırdı..bir de denize

orta yaşlarının sonunda bir adam hatırlıyorum. 16-17 yaşımın yaz anıları arasında. yazlıktaki arkadaşlarımdan birinin babası. konuşmaktan çok, sessizliğe inanan bir adam.
söylemek istediklerini derin mavi gözleriyle anlatan bir adam.
şiir sever miydi bilmiyorum neleri sevdiğini bilecek kadar tanıyamadım onu, ne yazık.
küçük bir lokanta işletirdi. uzun uzun denizi seyreder, bir de akşamları rakı içerdi.
bazen balığa çıkardı ve eli kolu dolu geri dönerdi. denizden her döndüğünde gözlerinin içi gülerdi. dalgalarla konuştuğunu düşünürdüm.
bir dövme vardı sol kolunda. küçük bir yıldız. o dövmeyi 18 yaşındayken yaptırdığını söylemişti bir gün. ve çok pişman olduğunu eklemişti sözlerine. nedenini hiçbirimiz sormaya cesaret edememiştik. oturup onunla saatlerce hayattan konuşmak isterdim. ama hiç böyle bir imkanımız olmadı. o suskunluğunun ardındakileri merak ederdim hep. sormak isterdim soramazdım.

birkaç yıl aradan sonra geçen sene o sahil kasabasına tekrar gittiğimde artık hayatta olmadığını söylediler. içimde garip bir sızı hissettim.

bugün bunlar nereden aklıma geldi bilmiyorum
sadece yazmak istedim.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Allah rahmet eylesın dıyelım.

Maryjade dedi ki...

arkadaşında bilmiyormu acaba neden babası pişman o dövmeyi yaptırdığı için?

y. dedi ki...

kıyı kentlerde sessizlik yrgılanır hep,oysa yaşamı yaşayıştaki seçiciliğin en bariz örneğidir,kendini bilmenin,saklamanın.keşke daha büyük bir yaştayken tanıyabilseydin, huzurlu bir cennet dileyelim o adama.

kağıt faresi dedi ki...

çok teşekkür ederim arkadaşlar...
Maryjade, arkadaşımın da bildiğini hiç sanmıyorum.

Unknown dedi ki...

tee nerelere götürdün be beni..

hakikaten ne gizemli bir adamdı. aslında tam bir balık adamdı.

çok büyük bir sırrı var gibiydi. belki de o sırrı ölümüydü. her geçen gün yaklaştığını hissettiği ölümü.

ensesindeki ölümün nefesiydi belki. gözlerinde çakan ışık ise gerçekle gerçek olmayanın çatışmasından doğuyordu belki de.

hayat güzel, hayat herşeye ramen yaşamaya değer, der gibiydiler çünkü...

kağıt faresi dedi ki...

duygum ya ne o anları birlikte yaşamış olmamız ne büyük şans.adını söylemeden hemen anlamışsın kimden bahsettiğimi:) o zamanlar henüz bilmediğimiz, şimdi şimdi aklımızın erdiği birşeyleri biliyordu sanki...