sayılı gün çabuk geçti işte.bir türlü ayak uyduramadığım zaman, hızlıca geçip gitti.ben durmasını isterken.
mecburen döndüm yine İstanbul'a.
keşke ile başlayan cümlelerim sayfalardan taştı. yazacak yer bulamadım içimden dökülenleri.hepsi boşlukta asılı kaldı.
topu topu 10 metrekare bir odaydı. ufak bir televizyon, bir yatak ve küçük bir gardroptan başka bir eşya yoktu. zaten olmasına gerek de yoktu. yeterdi.yetiyordu.
mutluluk bambaşka bir şeydi.
bambaşka.
tarif edilemez, yaşanmadan anlatılamaz, insandan insana değişen göreli bir his.
mutluydum. o küçük kasabada herşeyden ve herkesten uzakta..sadece ben ve sadece can...
şimdi İstanbul'da nefes bile alamıyorum.
yokluğumda birikmiş binlerce iş, okunacak yüzlerce sayfa akademik makale üst üste duruyor masamda. sayfalara baktıkça midem bulanıyor.
"of dedim of of dedim"
5 yorum:
alışırsın buradaki keşmekeşe yine...
sorun tam burada başlıyor zaten, alışmak istemiyorum:(
İstanbul'un acaip bi havası var huzur veren güzelliğinin yanında..
sanki insandan hergün bişey alıp götüren eksilten bir gölge gibi..
bana hiç huzur vermedi nedense
İstanbul'u sigaraya benzetirim. Sigaradan bir nefes çektin mi ya hoşlanırsın ya da hoşlanmazsın. Hoşlanırsan bir daha bırakamazsın, hoşlanmazsan ağzına sürmezsin. İstnbul'da öyle havasından bir nefes çekersin ya hoşlanırsın ya da nefret edersin...
Düşlerini gerçekleştirebileceğin şehir: İstanbul!
Yorum Gönder