5 Mart 2009 Perşembe

geçiyor günler.durmuyor zaman

koskoca bir hafta yine hızla geçip gitti
evde olmaya iyiden iyiye alıştım. zorunlu olmadıkça hafta içi çıkmıyorum dışarı,sadece cuma ve cumartesi günleri biraz hava almaya atıyorum kendimi sokaklara.
aslında sıkılıyorum evde ama dışarıda da yapacak birşey yok. her yer aynı. sokaklar, insanlar, müdavimi olduğum kafeler.hepsinden önemlisi ben. ben de aynıyım aslında. en kötüsü de bunu kabullenmek sanırım.

bugün kitaplığımı düzeltmeye karar verdim.
son 2 aydır her evden çıkışımda elimde kitaplarla eve dönmüşüm.
okunacak o kadar çok kitap birikmiş ki.
ama hiçbirini okuyamadım henüz.

kitapların yanında duran süslü püslü defterim gözüme çarptı bir an.içinde yazmak istediğim onlarca hikaye için kısa notlar. yarım bırakılmış cümleler.
yazmaya yeltenip sonunu getiremediğim hikayeler...


kitaplığın yanındaki masanın üzerinde yarım bırakılmış bir puzzle. bulabilmek için yana yakıla İstanbul'daki bütün oyuncakçıları ve kitapçıları altına üstüne getirip hiç tahmin etmediğim bir yerde rastlayınca çocuklar gibi sevinip havaya uçtuğum puzzle. hayatımın tablosu...


neden bu aralar hiçbirşeyin sonunu getiremiyorum?

Hiç yorum yok: