18 Mart 2009 Çarşamba

bahar gelmiş

bahar gelmiş, zaman hızlıca akıp gitmiş farkına varamadım.
zamanın dengesizliğine alışamadan, hızlı mı yoksa yavaş mı aktığına karar veremeden mart ayının da sonuna geldik işte. bu aralar hızlı bitiyor günler, hemen batıyor güneş.

oysa güzel bir haftasonu geçirmiştim. şimdi sanki üzerinden aylar geçmiş gibi hissediyorum.
oysa o kadar uzak değildi ki, sadece 3 gün önceydi.
neyse...
alışamıyorum.

2 yıl aradan sonra tekrar okula gidip, derse girmek güzel. özlemişim öğrencilik günlerimi.

edebiyat okumalarına hazırlık yapıyorum. güzel gidiyor ve iyi bir iş çıkaracağımızı umut ediyorum.

öyle yada böyle geçip gidiyor ve biten herşeyle yenileri başlıyor.
hayat garip, ben garibim, insanlar garip belki de...

şimdi bir sahil kasabasında olmak vardı...

5 yorum:

-mka- dedi ki...

Neden bir sâhil kasabası?

-mka-

kağıt faresi dedi ki...

deniz birden çok anlam barındırır içinde.sondur, sonsuzluktur.

-mka- dedi ki...

Tüm sâhil kasabaları dolu, herkesin böyle bir dileği var; o sebeple, uyarmak istedim..

Bence kal sen, herkes sâhil kasabalarına gittiğinde akın akın; buralar sana kalacak, buralar sana iyi gelecek..

-mka-

kağıt faresi dedi ki...

o açıdan haklı olabilirsin ama elbet boş bir sahil kasabası bulunur. hem ben yapamam burada, İstanbul sevmez beni, ben de onu.
bana iyi gelmek mi? İstanbul mu?İstanbul her an öldürüyor beni yavaş ama sancılı bir ölüm hazırlıyor benim için.

-mka- dedi ki...

İstanbul.. Pardon..

Tüm sâhil kasabaları dolu olsa da; bomboş bir bozkır bile daha mutlu eder beni de.. İstanbul beni seviyor mu bilmiyorum ama, ben de İstanbul'u sevmiyorum.. İstanbul'u sevenleri de sevmediğimi farketmekten korkuyorum hatta..

Pardon.. Sâhil kasabası hayaline kaldığın yerden devam et sen, en iyisi..

Nerede kalmıştın..

"..bahar gelmemiş, yağmur vardı, hatta kar.."

-mka-