19 Şubat 2009 Perşembe

mektup.çocuk.kadın.

çocukken sevdiğim ama yanımda olmayan insanlara mektuplar yazardım.
telefonla konuşmak gelmezdi içimden, aynı şehirde yaşadığımız halde mektup yazdığım bir arkadaşım bile vardı.
yamuk yumuk yazımla bile olsa yazardım sayfalarca.kimilerini gitmesi gereken adreslere gönderirdim, kimileri ise bir kitabın arasında unutulur giderdi.ki çoğu kez unuturdum yazdıktan sonra. nadiren de olsa gönderdiğim mektuplar olurdu ama ya onlara da yanıt gelmezdi ve öyle bir mektup hiç yazılmamış gibi silinir giderdi tarih sayfasında,ya da telefonla arayıp "mektubunu aldım" derlerdi.
yıllar sonra yeniden bir mektup yazdım.yeni bir mektup. gitmesi gereken adrese asla gönderilmeyecek bir mektup.ama bir mektup işte.
yıllar sonra..
yeniden.
ben.
bir mektup.
adressiz ve zamansız bir mektup.

gecenin karanlığında.kalemim ve kağıdım parmaklarıma küseli çok zaman olmuşken.
korkmadım.aldım küskün kalemimi elime.ilk başta aralarında bir soğukluk olsa da çabuk alışverdiler birbirlerine.
eski günlerdeki gibi.
yazdılar dur durak bilmeden.
kelimeleri sahiplendiğimden beri ilk kez bir mektup yazmanın şaşkınlığı vardı üzerlerinde.
ama olsundu.
yazabilirlerdi.
ve yazdılar da.
ama ölü doğmuş bir mektuptu.çünkü hiç bir zaman gitmesi gereken adrese gönderilmeyecekti.
ve hiç bir zaman okuması gereken insanın eline ulşamayacaktı.

Hiç yorum yok: