25 Aralık 2017 Pazartesi

evdeki boşluklar

3 kişilik komünümüz her akşam olduğu gibi bu Cuma akşamı da toplandı salonda. 2 kişi ellerindeki cep telefonu ekranına gömülmüşken, ben boş gözlerle TV ekranına bakıyorum. Ne izlediğime dair en ufak bir fikrim yok. Sadece gözlerimi dikmişim ekrana.

Konuşmak istiyorum. Anlatmak istiyorum. Dinlemek istiyorum. Ara ara yanımdakilere birşeyler soruyorum çaresizce, bir ses istiyorum. telefondan başlarını kaldırıp kesik kesik birşeyler söylüyorlar. Bazen tek kelimelik cevaplar... Bazen sadece kafalarını sallıyorlar. Bazen cevap vermeden ekrana bakmaya devam ediyorlar. Sesim boşlukta kayboluyor. İçimde bir balon daha patlıyor. Hayatımız böyle sürüp gidiyor. Gündüz farklı ofislerde yaşadığımız hengamenin sonunda bir boşluk oluyor. Sadece iş yorgunluğundan değil üstelik, ruh yorgunluğundan. 

Sevdiğim birçok şeyi aslında sevmediğimi fark ediyorum galiba. Onları bilmem ama ben bu ekran seanslarında yokluğumu da fark ediyorum. Bir türlü var olamayışımı. Varlığımın bir türlü olduğum gibi kabullenilmeyişini. 

Bir şarkı çınlayıp duruyor zihnimde. Kim bilir son 1 haftada kaç kere dinledim.

Ruh hali şarkısı:




Hiç yorum yok: