3 Temmuz 2011 Pazar

ama güzel uyanmıştık güne

yaz geldi gelmesine ama mutsuzluk, umutsuzluk dizboyu.
sanırım "sürdürülebilir mutluluk", yaz mevsiminde daha zor benim için.

oysa güzel başlamıştı dün ve bugün.
şairin dediği gibi "Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık/ Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı......... /Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz/Sanki hiç olmamıştı"

özellikle de yazın pazar geceleri koskoca bir taş gelip oturuyor boğazıma. sesim çıkmıyor, konuşamıyorum. bir sıkıntı geliyor, gitmek bilmiyor.ertesi gün iş günü olduğundan falan değil, başka bambaşka birşey. nedenini tam olarak bilemediğim. umutsuzluk mu? belki.

yazın en çok pazar geceleri çaresizliğim vuruluyor yüzüme. en çok bu geceler, içim acıyor.
bıraksam kendimi, ağlarım belki gün doğana kadar da.
ama neye yarar ki?

hiçbir yere gidemeyecekmişim sanki. herşey hep böyle devam edecekmiş.
mutsuz, huzursuz ve gri.... hep gri!

değişmeyecekmiş hiçbirşey. bu kahrolası şehirde çakılıp kalacakmışım da hayat daha da hızlı geçecekmiş.mutsuzluğum kalıcı olacakmış sanki, sislenecekmiş hep gözlerim. heryer puslu. herşey silik.

yok artık, daha neler!

Hiç yorum yok: