29 Ocak 2011 Cumartesi

biraz daha uyusam

çok yorgunum. son 29 gündür bir koşturmacadır gidiyor.
önce o "gün"...
sonra.... sonrası çorap söküğü gibi derler ya...öyle işte...

uykusuz geçen geceler...sabahladığım günler...
hatırlanan sorumluluklar...oyalanma alıştırmaları... yaşanması gereken bir hayat...
çalar saatler...bitmeyen ödevler...sürekli bir yerlere yetişmeye çalışan ben.
yazı yazmaktan ağrıyan sağ elim.. yabancılaştığım kelimeler...
kimi zaman sadece 2-3 saat uyuyabildiğim, o kısacık uykuda da birbiri ardına kabuslar gördüğüm geceler...

anılar...anılar...bitmeyen anılar...bitmek bilmeyen "zamanı geri alma" isteği
"o gün"ü takvimden silme gayretleri.
akıntıya karşı kürek çekmekten bile daha manasız bu aklımdan geçenler.
biliyorum.

bugünü yatakta geçirerek 3 haftanın intikamını almaya çalışıyorum kendimce.
ama daha bitmedi. birkaç hafta daha böyle geçecek.
sonra?
sonrası iyi olacak, sanırım.
yani en azından umarım.

bu sürede neyin farkına vardım? ve bu farkındalıkların hangileri acıttı kalbimi?
hepsi aslında.
ya da hiçbiri mi?
daha önce hepsinin farkında mıydım, görmezden mi geliyordum acaba?
yok artık!

birileri vardı.birileri yok artık. varken nasıl yok oldular?birden! aniden!
ya da aslında hiç yoktular da, ben varlar sanıyordum. yanımdalar sanıyordum.
yine mi yanılıyordum?
bilmiyorum.

bildiğim tek şey var: kırgınım
nasıl geçecek bu kırgınlığım?
ya da bir gün geçecek mi?
gerçekten bilmiyorum.

sizin "acınız acı"...sizin "sevinciniz" sevinç...sizin "mutluluğunuz" mutluluk...
biz olsak olsak yarım kalmış birer hikayeyiz.
sizin allı pullu, mutlu mesut masallarınızın yanında!

babaanne, biraz uyusam, yanına kıvrılıp biraz uyusam? olmaz mı?

1 yorum:

atesinsesi dedi ki...

vapur düdüklerinde uyanır insan öylesi uykularından...

dilerim daha bi mavileşirsin sevgiyle