2 yıl önceydi sanırım."neden beklemek gerek ki" diye sormuştun.. o soruyu soran sesin çınlıyor kulağımda.alacağın cevabın ne olacağını kestiremediğin için ürkekti sesin.
sormakla sormamak arasında gidip gelen o kırılgan sesin.
her soruna doğru ya da yanlış olduğunu önemsemeden bir cevap veren ben, sessiz kalmıştım o an. nedenini hala bilmiyorum.
cevap vermek için geç mi kaldım?
şimdi fısıldasam kulağına...
beklemek söz konusuysa eğer, elbette ki beklenen de önemli. neyi? kimi?
48 saattir çalmayan telefon, gecenin sessizliğini yırtsa...
bir an...sadece bir an...apansız...hiç beklenmedik bir zamanda. tüm umutların tükendiği...bekleyişin uzadığı ve bitmek bilmediği bir anda.
ve sesin karşılaşasa, susmaktan yorulmuş sesimi.
2 yorum:
sessizliği bozmayı sen deneyebilirsin...
tema çok güzel olmuş:)
bizler oldukça gevezeyiz
suskunluğumuzla
Yorum Gönder