29 Eylül 2009 Salı

daha ne kadar sürecek bu sessizlik?

2 yıl önceydi sanırım."neden beklemek gerek ki" diye sormuştun.. o soruyu soran sesin çınlıyor kulağımda.alacağın cevabın ne olacağını kestiremediğin için ürkekti sesin.
sormakla sormamak arasında gidip gelen o kırılgan sesin.
her soruna doğru ya da yanlış olduğunu önemsemeden bir cevap veren ben, sessiz kalmıştım o an. nedenini hala bilmiyorum.
cevap vermek için geç mi kaldım?
şimdi fısıldasam kulağına...
beklemek söz konusuysa eğer, elbette ki beklenen de önemli. neyi? kimi?

48 saattir çalmayan telefon, gecenin sessizliğini yırtsa...
bir an...sadece bir an...apansız...hiç beklenmedik bir zamanda. tüm umutların tükendiği...bekleyişin uzadığı ve bitmek bilmediği bir anda.
ve sesin karşılaşasa, susmaktan yorulmuş sesimi.

2 yorum:

stuven dedi ki...

sessizliği bozmayı sen deneyebilirsin...
tema çok güzel olmuş:)

mahsuscukyonist dedi ki...

bizler oldukça gevezeyiz
suskunluğumuzla