29 Haziran 2009 Pazartesi

günler geçti...günler bitti...

uzun zamandır yazamadım, cumadan beri bir koşturmacanın içindeydim. bu cumaya kadar rahatım sonra tekrar aynı koşturmaca...daha da sonra uzun bir bekleme dönemi olacak. o konuya şimdi hiç girmeyeyim.
bu hareketliliğin içinde Michael Jackson'ın ölüm haberini almak, sersemletti beni. hayranı değildim ama çocukken öyle ya da böyle şarkıları mutlaka çalınırdı kulağıma. hele ki yazları... tatil niyetine gidip yerleştiğimiz yazlık evimizin olduğu adada, akşamları her yerden onun şarkıları duyulurdu. gençlik çağındaki delikanlılar onun gibi dans etmeye çalışırlardı. ben ve yaşıtlarım Michael'ı taklit etmeye çalışan gençlere hayran hayran bakar, o zamanlar İngilizce bilmediğimiz için duyduğumuz şarkı sözlerini uydurarak eşlik etmeye çalışırdık.
çocukluk dönemime ait simgelerden biriydi. şimdi hayatını kaybetmiş olması bir dönemin bittiğini vuruyor yüzüme. biten o devirle birlikte hiç istemediğim halde ben de büyümüş oluyorum.
çocuktuk, Michael sonsuza dek yaşayacaktı. ölüm uğramayacaktı kapısına.
büyüdük, Michael artık olmayacak...

5 yorum:

malumafatrus dedi ki...

başka bir blogda da benzer bir yorum yaptım. Tarih bir starı işte böyle efsane yapıyor. Erken ve anlaşılamayacak bir ölümle. Starlığın emekliliği olamayacağı için de belki de biz faniler hiç kabullenemiyoruz bu ölümleri.

Travis dedi ki...

gün gelecek bob dylan sız da olmayacak.. o daha kötü be :s

atesinsesi dedi ki...

doğru bir gözlem

kağıt faresi dedi ki...

hepimizin hayatına damgasını vurmuş simgeler var işte, olmak isteyip olamadığımız, ulaşamadığımız, Tanrılaştırdığımız insanlar..Tanrıların ölümsüz olduğunun öğretildiği bir hayatta, bu ani ölümleri kabullenmek bir hayli zor oluyor.ne yazık.bir o kadar da acı. o starların da birer insan olduğu gerçeğini unutuyoruz.
herkese sevgiler...

y. dedi ki...

işin kötüsü ,birileri gittikçe ,çocukluğumuzun izleri değişiyor,silikleşiyor.