18 Haziran 2009 Perşembe

Benerci yıldızlara iyi bak

2-3 yıl önceydi. geç kalmışlığımın verdiği utançla bir çırpıda okumuştum Nazım'ın "Benerci Kendini Niçin Öldürdü" adlı eserini. sonra da devlet tiyatrolarında oynanan oyununa gitmiştim ve sayfalarda gördüğüm o dizelerin canlanışına sahnede tanık olmuştum. oyuncular, binbir emekle hazırlanan o dekor..
bazı bölümleri uzunca bir süre çıkmadı zihnimden.
gün içinde herhangi bir yerde yankılanırdı beynimde o satırlar.
"Delikanlım!.
İyi bak yıldızlara,
onları belki bir daha göremezsin.
Belki bir daha
yıldızların ışığında
kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..
Delikanlım!.
Senin kafanın içi
yıldızlı karanlıklar
kadar
güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
Yıldızlar ve senin kafan
kâinatın en mükemmel şeyidir.
Delikanlım!.
Sen ki, ya bir köşe başında
kan sızarak kaşından
gebereceksin,
ya da bir darağacında can vereceksin.
İyi bak yıldızlara
onları göremezsin belki bir daha"

bir gün dayanamayıp almıştım kalemi kağıdı elime. bu dizelerin üzerine bir yazı yazmaya haddim olmadığını düşünerek bir renk boya buldum bir yerlerden. resim konusunda hiç yetenekli değilimdir ama bu dizelerin bana çağrıştırdığı şeyleri resimle kağıda aktarmıştım. elbette ki hiçbir sanatsal değeri yoktu, kendine göre bir estetiği olsa bile.ve o resmi birine vermiştim.bu dizeleri gerçekten hak ettiğini düşündüğüm birine...hala o kağıt parçasını saklıyor mudur diye merak etmekten kendimi alamıyorum. bugün bu dizeler nereden aklıma geldi onca zamandan ve onca şiirden sonra.bilmiyorum.bilmek nasılsa gerçeği değiştirmeyecek.

"Sevmek mükemmel iş delikanlım.
Sev bakalım...
Mademki kafanda ışıklı bir gece var,
benden izin sana,
seeeeev
sevebildiğin kadar... "

2 yorum:

Sade dedi ki...

durmadan sev...

atesinsesi dedi ki...

sahi benerci kendini niye öldürdü?