29 Nisan 2009 Çarşamba

işte şimdi okullu oldum:)

geçen yıl mezun olup da okulla hiçbir bağım kalmadığı zamanlar okulu, dahası öğrencilik günlerimi ne kadar özlüyordum.
okulda arkadaşlarımla geçirdiğim vakitler sık sık gözümün önüne geliyor, sevdiğim bir işi yapmama rağmen iş hayatının çok sıkıcı olduğundan yakınıp duruyordum.
okula geri dönmem gerektiğine inandırmıştım kendimi.
okul, eğlence demekti bir bakıma:)
oysa o günleri özlerken atladığım bir ayrıntı vardı: sınavlar...

1yıl aradan sonra yüksek lisans programına kabul edilmemle okul maceram kaldığı yerden yine başladı. bu kez sevdiğim bir bölümde öğrenci olduğum için farklı bir mecrada.
ama yine de sınavlardan kurtuluş yok...
pazartesi günü bu yılın ilk sınavına girdim.
bu en basit dersimdi, 3 tane hikaye yazmamızı istedi hoca, sadece süreyi doğru düzgün ayarlayamadığım için son hikayemi bir sona bağlayamadım.
(e olsun o kadar, sınavlarda zamanın önemli olduğunu unutmuşum)

geriye 2 sınavım kaldı ve ikisi de baya bir zorlayacak
okula geri döndüğüm için şimdilik pişman değilim ama sınavlar azıcık gözümü korkutuyor :))

neyse ne yapalım...gülü seven dikenine katlanır

dün hava İstanbul'da müthişti. Hele Moda...
güneşin altında deniz manzarasına karşı dost muhabettinin içinde buldum kendimi.
özlemişim yazı.
denizi.
dostları.
aylak aylak sokaklarda dolaşmayı.
güneşin tadını çıkarmayı.
bir yere yetişme derdinde olmadan herşeyin tadını çıkara çıkara yavaş yavaş yaşamayı.

acele etmekten, bir yerlere bir şeylere yetişmeye çabalamaktan nefret ediyorum!
kısıtlı zamanlardan da!

Hiç yorum yok: