19 Şubat 2009 Perşembe

iki kadın

İki Kadın

Bir-İnci Kadın
Dildeki iğne... boşluklar...
Gittin...
Bıraktığın her yarım paragraf gibi
Tüm çemberlerini yaktın aşkın
Göğsümdeki kuşları katarak yanına
Gittin...

İkinci Kadın
Doğdum, doğurdum, dirildim...
Geldin...
Teninin beyaz at barınağındayım artık
Kat beni içinin bozkırlarına
Yeniden kuşlar uçuyor işte benden
Siyah yok artık
Geldin ya...

Bir-İnci Kadın
Ateş sondur, ateş sonsuzluk...
Pimi çekilmiş bir hayat bana bıraktığın
Üstü jilet dolu artık ellerimin
Kimse tutmasın sadece sen kal diye
Ama sen
Gittin...

İkinci Kadın
Umut sızıyor çatlaklarımdan...
Ne kadar da sen dolu artık hayat
Ellerim bahar kokuyor ellerinde
Sanki hiç bitmeyecek bu rüya
Gece olmayacak hiç
Geldin ya...

Bir-İnci Kadın
Suyu yırtar bıçak...
Ne kadar söksem camkırıkları dolu içim
Aynalar bomboş sensiz
Dudakların eski bir resim gibi
Biliyorum eskisi gibi olmayacak hayat
Çünkü sen
Gittin...

İkinci Kadın
Ceplerimden fener sarkıyor geceye...
Göğsümü yırtsam cam bilyeler saçılacak yerlere
Benden çok sen varsın aynalarda
Dudakların ne kadar da kırmızı
Sevişmeler leylak kokuyor artık bende
Geldin ya...



Tuğba Gürelli

Hiç yorum yok: