tag:blogger.com,1999:blog-29542330948378180442023-12-12T18:47:38.533+03:00çok sesli bitiş korosukağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.comBlogger346125tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-72407699558356655202018-12-30T00:01:00.004+03:002018-12-30T00:01:58.758+03:00bu yılı yok mu saysak? saymasak da öğrensek mi?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-mTzh2kyASNs/XCfMjjBsxCI/AAAAAAAACLs/CLClYjQ98toDKVdfuIwLcLRQvLeh_2aDwCLcBGAs/s1600/photo-1532387482281-c56ef57652ec.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="500" height="256" src="https://1.bp.blogspot.com/-mTzh2kyASNs/XCfMjjBsxCI/AAAAAAAACLs/CLClYjQ98toDKVdfuIwLcLRQvLeh_2aDwCLcBGAs/s320/photo-1532387482281-c56ef57652ec.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
her yıl biterken geride bıraktıklarına dönüp bakmak, temel matematik işlemleriyle elinde kalanları saymak, fil hafızalı olmanın şanındandır.<br />
<br />
2018 içinde karar verip de hayata geçiremediğim şeyler iki elin parmaklarını çoktan geçmişken, 2019'un gelmesine sayılı günler kala yeni yıl ruhunu ucundan da olsa yakalamaya çalışmam nafile mi? bilmiyorum. boşuna da olsa deniyorum. bir motivasyon lazım çünkü. bu yazdıklarımı kim görür, dahası kim okur, pek fikrim yok. benden çoktan umudu kesmiş insanlar olduğunu bilmek eskisi kadar rahatsız etmiyor vicdanımı. kimse okusun diye değil, önce kendim okuyayım, kendim hatırlayayım istiyorum. kendim hatırlayayım da kendime kızayım, belki değişir içimdeki rüzgarın yönü.<br />
<br />
nankörlük etmek istemem ama 2018 benim için zor bir yıldı. daha önce de zor zamanlar geçirdim elbette, hem de daha kötülerini. ama hep bir şekilde toplayabilmiştim tüm kırıklarımı. bu yıl sakarlığım üzerimdeydi, toplamaya çalıştığım her şeyi daha da parçaladım istemeden. en çok da kendimi.<br />
<br />
2018 hep çok kalabalık geçti benim için. duymak istemediğim sözler, kendim bizzat öznesi olmadığım halde, evimde, yanı başımda maruz kaldığım tartışmalar, kavgalar... ev arkadaşlığı umarsızlığında devam eden ilişkiler, saçma sapan çıkarlar, merak etmediğim ama mecburen şahit olduğum hayatlar... her şey benim dışımda gelişti neredeyse. bana doğrudan hiçbir etkisi olmasa bile yoruldum mevzulardan. bitmeyen tartışmalardan, sonu asla bir yere bağlanamayan zaman öldüren boş konuşmalardan.<br />
<br />
bir kez daha fark ettim ki aile kavramı çok önemli. beni ben olduğum için seven, kendilerinden başka hayallerim ve hedeflerim olmasını garipsemek bir yana inatla, yorulmadan bunu destekleyen bir aileye sahip olmak paha biçilemez. <3 2018="" ahane="" bana.="" g="" ileti="" im="" kadar="" kar="" kars="" kl="" kretmeyi="" kurabilmenin="" l="" nbsp="" ne="" oldu="" p="" retti="" sevmenin="" sterdi.="" unu="" z=""><br />
etrafımdaki bir avuç insanla mutlu olabildiğimi hatırlattı bana. fazlası kalsın, istemem. küçük dünyamda yalnız kalabildiğim anları ne kadar çok sevdiğimi, kalabalıktan ne kadar yorulduğumu, seslerin ve yüzlerin yanıltıcı olabildiğini. daha 2018'e dair sayabileceğim bir dolu olumsuzluk var ama daha fazlasını hatırlamasam da olur. dersimi aldım ben. deneyim olsun bana.<br />
<br />
sayıları az da olsa güzel şeyler de oldu bu yıl içinde. mesela bisiklete binmeyi öğrendim. ki bu benim kişisel tarihimde başlı başına bir dönüm noktasıdır. çocukken bisikletim vardı ama babam ben istemeden, durup dururken almıştı, bu yüzden sanırım, hiç heves etmemiştim binmeye, yıllarca kilerde durdu. sonra bir yaz heveslenir gibi oldum, 2. gününde düştüm, yüzüm, kolum, bacağım her yerim çizildi, yaralandı, o an bıraktım iki tekerlekli kırmızı dostumu. bu yaşıma kadar bisikletlileri hep izledim uzaktan uzaktan, cesaret edemedim. 4 yıl önce babamın anneme yazlıkta markete, pazara giderken kullansın diye aldığı 3 tekerlekli bisikletle canlandı çoktan tozlu raflara kaldırdığım o kıpırtı. son 3 yazdır yazlığa her kaçışımda bisikletin üzerinden inmemeye başladım, bisikletle birlikte sanki özgürlüğümü keşfettim, 30 yıldır yürüdüğüm, her parçasını ezbere bildiğim patika yollar, kumsallar bir başka göründü gözüme bisikletle. onca bakışmanın sonunda bu yaz başında sevdiğim adam bana 2 tekerlekli bir bisiklet aldı tüm itirazlarıma rağmen ve yapabileceğime asla inanamazken 2 hafta içinde hiç yardımsız binmeye başladım. desteğini göz ardı etmem imkansız.<br />
<br />
yağmurlarla birlikte bisikletime bahara kadar veda etme mecburiyeti canımı sıksa da sabredebilirim :) neler için sabretmedim ki :)<br />
<br />
bu yıl güzel şehirlere, ülkelere gittim. sevdiğim kara parçalarına planladığımdan çok az ayak basabilmiş olmama rağmen buraların beni ben yapan yerlerden biri olduğunu hatırlattı. gidemeyince eksik kaldığımı fark ettirdi.<br />
<br />
2018'in ilk ayında porto ve lizbon'la başlayan seyahat serüvenim yılın tamamında istediğim yoğunluğa ulaşamamış olsa da fena sayılmayacak bir noktada son buldu. porto açık ara bu yılın favorilerinden biriydi, ikincisi ise kopenhag. 4 sene önce biricik kardeşimle gittiğim viyana'yı bu yaz bir kez de sevdiğim adamla keşfettim. anladım ki yol arkadaşın değişince şehir de değişiyor, her ikisiyle geçirdiğim viyana tatili bir başka güzel ve anlamlıydı benim için. ikisine de ne kadar teşekkür etsem az. iyi ki yanımdalar...<br />
<br />
viyana'ya yolumuz düşünce hallstat'ı da es geçmedik. haziran başında her yaz yaptığımız ve rutin haline gelen kısa bir diyarbakır yolculuğu. ağustos sonunda iki arada bir derede, kalabalığın sandığım kadar kötü olmadığına kendimi inandırmaya çalışırken 2 günlüğüne yazlığa, annemlerin yanına kaçtık, tadı damağında kaldı. bu yaz bir daha gitmeyi planladığım halde beceremedim, bu da 2018'in beni eksilttiği anlardan biri olarak kaldı.<br />
<br />
yılın son seyahatini de kopenhag'a yaptık. hayran kaldığım şehirler listesine bir yenisi daha eklendi.<br />
<br />
2018 bana bir kez daha seyahatin benim için muhteşem bir motivasyon kaynağı olduğunu hatırlattı. bir aksilik çıkmazsa 2019'un ilk seyahati daha önce gördüğüm, buna rağmen keşfetmekten asla sıkılmayacağımı düşündüğüm amsterdam'a olacak. yılın geri kalanı için de bazı seyahat planlarım var ama henüz netleşmiş bir şey yok ortada.<br />
<br />
2018 değerlendirmesini yapınca 2019'a dair de beklentilerimden bahsetmem gerekiyor sanırım. ki unutmayayım.<br />
<br />
- bu yıl ertelediğim her şeyi elimden geldiğince hayata geçirecek güç ve kararlılık<br />
<br />
- daha çok yol, daha çok seyahat, daha çok anı<br />
<br />
- sevdiklerimle keyifle, sağlıkla geçireceğim daha çok zaman<br />
<br />
- daha çok kitap<br />
<br />
- daha çok sessizlik<br />
<br />
- daha yavaş, anın tadını daha fazla çıkararak, acele etmeden, aldığım nefesi içime çeke çeke...<br />
<br />
sanırım bu kadar aklıma gelenler, gerisi belki bir sonraki yazıya :)<br />
<br />
<i>(şu noktada bu kadar yazabilmiş olmak bile benim için büyük bir gelişme)</i><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br /></3>kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-68067878977709301862017-12-25T10:58:00.000+03:002017-12-25T10:58:24.440+03:00 evdeki boşluklar3 kişilik komünümüz her akşam olduğu gibi bu Cuma akşamı da toplandı salonda. 2 kişi ellerindeki cep telefonu ekranına gömülmüşken, ben boş gözlerle TV ekranına bakıyorum. Ne izlediğime dair en ufak bir fikrim yok. Sadece gözlerimi dikmişim ekrana.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
Konuşmak istiyorum. Anlatmak istiyorum. Dinlemek istiyorum. Ara ara yanımdakilere birşeyler soruyorum çaresizce, bir ses istiyorum. telefondan başlarını kaldırıp kesik kesik birşeyler söylüyorlar. Bazen tek kelimelik cevaplar... Bazen sadece kafalarını sallıyorlar. Bazen cevap vermeden ekrana bakmaya devam ediyorlar. Sesim boşlukta kayboluyor. İçimde bir balon daha patlıyor. Hayatımız böyle sürüp gidiyor. Gündüz farklı ofislerde yaşadığımız hengamenin sonunda bir boşluk oluyor. Sadece iş yorgunluğundan değil üstelik, ruh yorgunluğundan. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sevdiğim birçok şeyi aslında sevmediğimi fark ediyorum galiba. Onları bilmem ama ben bu ekran seanslarında yokluğumu da fark ediyorum. Bir türlü var olamayışımı. Varlığımın bir türlü olduğum gibi kabullenilmeyişini. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bir şarkı çınlayıp duruyor zihnimde. Kim bilir son 1 haftada kaç kere dinledim.<br />
<br />
Ruh hali şarkısı:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br />
<iframe frameborder="0" height="281" id="y_id_82e6_efdd_ca1_cc0b" src="https://www.youtube.com/embed/PXMP__jeJzM" width="500"></iframe><br /></div>
<div>
<br /></div>
kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-19792938302949986272017-12-22T11:13:00.001+03:002017-12-22T11:13:52.736+03:00bir parça mısın? <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-CqR7cUb2Vxk/Wjy9pLcGdoI/AAAAAAAAB_Y/pyMJSAAIHBkvQb1BWyOMmq0JvlC4j1PlgCLcBGAs/s1600/photo-1498078675142-85259d452c6b.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1400" data-original-width="1400" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-CqR7cUb2Vxk/Wjy9pLcGdoI/AAAAAAAAB_Y/pyMJSAAIHBkvQb1BWyOMmq0JvlC4j1PlgCLcBGAs/s320/photo-1498078675142-85259d452c6b.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
bazen nerede, ne kadar yer kapladığını bilemezsin. işte o an, bunu hissettiğin o ilk dakika tahta kurusu familyasının en hızlı üyesi kemirmeye başlar kalbini. un ufak olana kadar.<br />
<br />
geriye tozu kalır.<br />
<br />
Ruh halinin şarkısı:<br />
<br />
<iframe allow="encrypted-media" allowfullscreen="" frameborder="0" gesture="media" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/7hp-nwyHe24" width="560"></iframe> kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-67706396475350632952017-12-22T11:07:00.000+03:002017-12-22T11:07:17.018+03:00değişen ne var? peki ya dönüşen?en son Ocak 2015'te yazmışım buraya, son yazımın üzerinden 48 gün geçtikten sonra yeni bir blog açıp oraya taşınmaya karar vermiş, yine tutamayacağım sözlere bir yenisini daha eklemişim, artık oraya daha düzenli yazı yazacakmışım da mış da mış mış. yazamadım. pişman mıyım? sanırım. belki de değilim. bilemiyorum. o kısmı çok da önemli değil.<br />
<br />
neredeyse 3 yıl olacak ara vereli. bu sürede neler değişti hayatımda?<br />
<br />
yanıtlaması zor bir soru aslında.<br />
<br />
değişim kaçınılmaz, hayatımda elbette ki değişen şeyler var. bir o kadar da değişmeyen şeyler. bir de dönüşenler. bu 3'ünü keskin çizgilerle birbirinden ayırmak da zor. böyle bir ayrım yapmaya gerek var mı ondan da emin değilim. mesela değişmeyen şeylerden biri işte. "bazı şeylerden" asla emin olamamak...<br />
<br />
önce değişmeyen şeylerden bahsetsem belki işim daha kolay olur.<br />
<br />
hala yazarak var etmeye çalışıyorum kendimi. yazmak hala varlığımın en önemli kanıtı hatta.<br />
<br />
aynı işte çalışıyorum, iş hayatımın önümüzdeki 5 yılda nasıl şekillenmesini istediğime dair bazı hayallerim var ama bunlar şimdilik sadece hayal. konuyla henüz harekete geçmiş değilim. 5 sene sonra bu blogu yazmaya devam ediyor olursam, zaten belli eder kendini.<br />
<br />
seyahat tutkumu teoriden pratiğe dönüştürdüm. sonunda. sanırım hayatımdaki en iyi ve en yerinde değişikliklerden biri bu. 2016 Temmuz ayından bugüne yurt dışında 10 şehir gördüm, 2018'in Ocak ayında 2 şehir daha görmeyi planlıyorum.<br />
<br />
Hayatımın hiçbir döneminde uzun vadeli planlar yapamamış olsam da artık tatillerimi erkenden ayarlamaya çalışıyorum. elimden geldiğince. risk aldığımın farkındayım ama başka türlü gitmek daha da zorlaşıyor.<br />
<br />
artık yeni bir evim var. kendi zevkime göre şekillendirdiğim, çiçeklerle süslediğim... hayaller kurduğum, kurduğum hayalleri bir çırpıda yıktığım...<br />
<br />
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------<br />
<br />
5 Gün Sonra Gelen Edit:<br />
<br />
5 önce başladığım bu yazıyı bir türlü tamamlayamadım, kelimeler arasında gezinip dururken tamamlamama da gerek olmadığına karar verdim. kalsın böyle. bişey olmaz. muhasebe yapmasam da olur.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-34339401503698299222015-01-10T16:51:00.000+02:002015-01-10T16:51:25.221+02:00öyle bir can sıkıntısı ki...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-ACaucMTI81w/VLE2lSnm6_I/AAAAAAAABu0/QqNL2a84x8A/s1600/can.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://1.bp.blogspot.com/-ACaucMTI81w/VLE2lSnm6_I/AAAAAAAABu0/QqNL2a84x8A/s1600/can.jpg" height="320" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
çok canım sıkılıyor. öyle böyle değil. hep aynı yerde duruyorum. bir sürü hayal kuruyorum, bir sürü plan yapıyorum. karar veriyorum. hepsi sadece o kadarla kalıyor.<br />
<br />
çok şey yaptığımı sanarken aslında hiçbir şey yapamadığımı, hiçbir şeyi değiştiremediğimi, düzeltemediğimi gördükçe içime kapanıyorum. daha da içime.<br />
<br />
tek bir ses duymak istemiyorum. tek bir adım atmak istemiyorum. tek bir şey düşünmek istemiyorum.<br />
<br />
oturduğum yerde tavanı izlemek istiyorum. hiçbir şey düşünmeden.<br />
<br />
bırakın beni kendi halime.... paralarınız, kariyerleriniz, egolarınız, önyargılarınız, iletişimsizliğiniz, idealleriniz, planlarınız, hatta aşklarınız, aşk sandıklarınız... hepsi sizin olsun.<br />
<br />
ben istemiyorum hiçbirini.<br />
<br />
<br />kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-76412566080441924492014-12-01T20:52:00.002+02:002014-12-01T20:52:46.233+02:00bu defa!birlikte aynı şiirlere hislendiğimiz adama, uzak ama yakın dostuma selam olsun!<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/nXn0ZJ1zJlk?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-25320241960635078482014-06-16T00:04:00.001+03:002014-06-16T00:05:07.199+03:00yosun kokusu<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-isSFUsfXRaY/U54AS7_nZiI/AAAAAAAABtU/h9FuNfd329o/s1600/yosun.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://1.bp.blogspot.com/-isSFUsfXRaY/U54AS7_nZiI/AAAAAAAABtU/h9FuNfd329o/s1600/yosun.jpg" height="320" width="213" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
uyudum. uyandım. sonra yine tekrar. en baştan. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
uyku ile uyanıklık arasında geçen saatler hep aynı denizlerde aynı dalgalarla boğuştum durdum. karşı kıyıya ulaşmak istemedim aslında. durmak istedim olduğum yerde. duramadım.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
yoruldum. dinlendim. dinlendiğimi sandım.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
hayaller kurdum. 20 yaşında kurduğum hayalleri 30 yaşımda yeniden kurdum. en baştan. hiç kurmamışım gibi.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
aynı kaldı her şey. kelimelerim. hayatımdaki insanlar. yaşadıklarım. hatta yaşamadıklarım. yaşayamadıklarım. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
her şey aynı kaldı. yaşım dışında.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
aynaya baktım. ben gibiydim. değil gibiydim. kararsız gibiydim. kararlı gibiydim.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
ne yapmak istediğimi bilir gibiydim. yolumu çizmiş gibiydim. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
koşuyor gibiydim. duruyor gibiydim. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
anneme benziyor gibiydim. başkası gibiydim. kendim gibiydim.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
mutlu gibiydim. mutsuz gibiydim.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
seviyor gibiydim. sevmiyor gibiydim. uzak gibiydim. yakın gibiydim. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
sahiden ben gerçekten neydim?</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-7553629177805667172014-04-20T15:19:00.001+03:002014-04-20T15:19:56.201+03:00saçmalıklar silsilesi ve hayatı erteleme ustası<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-2GPgPtQtcIc/U1OsMz9ADkI/AAAAAAAABsE/rKkWOSiQCSQ/s1600/tumblr_lyjnp66plW1qajhx0o1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://1.bp.blogspot.com/-2GPgPtQtcIc/U1OsMz9ADkI/AAAAAAAABsE/rKkWOSiQCSQ/s1600/tumblr_lyjnp66plW1qajhx0o1_500.jpg" height="320" width="316" /></a></div>
<br />
<br />
sadece nefes alıyorum. sabah uyanmak, kahvaltı etmek, işe gitmek, eve dönmek... yolda, otobüste, vapurda fırsat bulduğum her anda kitap okumak... okumaya çalışmak. tüm yaptıklarım bunlarla sınırlı neredeyse.<br />
ertesi gün yine aynı şeyleri hemen hemen aynı sırayla yapıyorum.<br />
<br />
benim hayattan anladığım bu değil ki. hiç bir zaman olmadı. dört duvar arasında geçirdiğim her dakika çalınıyor hayatımdan. bir daha geri gelmemecesine.<br />
<br />
yazık!<br />
<br />
<br />kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-59534257096160488712013-12-29T23:07:00.000+02:002013-12-29T23:07:26.551+02:00nefes alıyorum. yeniden!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-aRrKZEH5-R8/UsCJrt5WB2I/AAAAAAAABpo/B5ca1gigUEE/s1600/cam.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-aRrKZEH5-R8/UsCJrt5WB2I/AAAAAAAABpo/B5ca1gigUEE/s320/cam.jpg" width="273" /></a></div>
<br />
döndüm. önce kendime. şimdi de kelimelerime. tam tamına 5 aydır kelimelerimden uzaktım ben. şimdilerde kendimi affettirip aramızı düzeltmeye çalışıyorum. zor olacağının farkındayım. varsın, olsun. kolay olan ne var ki?<br />
<br />
buraya kadar artık. yeter saklandığım.<br />
<br />
<br />kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-45579778560244542642013-07-28T00:05:00.002+03:002013-07-28T00:05:50.244+03:00yeniden kelimelerle<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-fTHRHauiIvw/UfQzW6FJRII/AAAAAAAABkQ/UTv_CF04iHU/s1600/k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-fTHRHauiIvw/UfQzW6FJRII/AAAAAAAABkQ/UTv_CF04iHU/s320/k.jpg" width="214" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
aylardır içimden geçen tek bir satır yazmadım. tek bir cümle bile çıkmadı içimden. işim nedeniyle için yazdıklarımı kast etmiyorum elbette. onlar benim "içimden" gelmiyor. işteyken yazmıyorum aslında, tüketiyorum kelimeleri.hatta kendimi.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
şimdi bıraktığım yerden tekrar devam ediyorum. defalarca aynı kararı vermiştim zaten. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
değişen bir şey yok.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
ben gibi...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
acaba?</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-30949195855887428242013-03-17T23:20:00.001+02:002013-04-28T12:51:20.856+03:00ve işte burgazada<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-GFXCsiwdC3I/UUYrCxkw-GI/AAAAAAAABic/n3yrfhXi8NM/s1600/bu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://1.bp.blogspot.com/-GFXCsiwdC3I/UUYrCxkw-GI/AAAAAAAABic/n3yrfhXi8NM/s320/bu.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
yaklaşık 30 dakikalık bir deniz yolculuğundan sonra indim burgazada'da.<br />
<br />
adaya ilk ayak bastığımda belli belirsiz bir ürperti geçti üzerimden. heyecan belki. bilemedim nedenini. ağır ağır adımlarla çıktım iskeleden. içimdeki heyecan duygusu daha da arttı. adadaydım işte. tek başıma. istanbul'un hem yakınında hem de uzağında.<br />
<br />
yalnızdım. ama mutluydum.<br />
<br />
kırgındım. ama umurumda değildi.<br />
<br />
nereye gideceğimi biliyordum. adanın tek caddesinin sonundaki çay bahçesine doğru yavaş adımlarla yürüdüm. acelem yoktu. son vapurun kaçta kalktığını öğrenmiştim. dilediğim kadar çay içebilirdim, dilediğim kadar yürüyebilirdim sokaklarda. adada çok fazla sokak olup olmadığı hiç üzmüyordu beni.<br />
<br />
vapuru kaçırmak bile korkutmuyordu. kalacak bir yer bulurdum elbette. bulamasam sokakta kalırdım. altı üstü bir geceydi zaten.<br />
<br />
yürürken istanbul'dan aldığım sandviçi hüplettim, keki çayla birlikte yemeye karar verip sakladım. sahildeki restoranlarda 3-4 masa doluydu ama caddede ilerledikçe insan sayısı azalıyordu. bir ara acaba bir duble rakı mı içsem diye düşündüm ama caddenin sonundaki restoranda oturmak istiyordum. aradığım tek şey sessizlikti. orası da kapalıydı.<br />
<br />
vazgeçtim rakıdan. çay ya da kahve de iyi giderdi. oturdum çay bahçesine. bir aile vardı kapalı salonda. dışarıda ise sadece bir masa doluydu. bir çift hararetle birşeyler tartışıyorlardı.<br />
<br />
seslerini duymayacağım kadar uzak, deniz kenarında bir masaya oturdum. derin bir nefes aldım. çay bahçesinin tek çalışanı olan genç adam, geldi yanıma, muhtemelen neden tek başıma olduğuma anlam verememiş bir halde, tedirgin bir ses tonuyla ne içeceğimi sordu. önce demli bir çay istedim. gerisi nasılsa gelirdi.<br />
<br />
denize bakarak ne kadar zaman geçirdim bilmiyorum. sanırım 6'dan fazla çay bir fincan da türk kahvesi içtim. bolca da sigara. mutsuz değildim asla. mutluluktandı hepsi. uzun zaman sonra tek başıma istediğim yerde olmaktan mutluydum.<br />
<br />
bağlılık ile bağımlılık arasındaki o ince çizgiyi geçtiğimden beri -ki 3 yıla yakın bir süreydi- ilk kez yalnızdım. orada, o çay bahçesinde oturduğum uzun saatlerde neler düşündüm neler.<br />
<br />
devam edecek...<br />
<br />
her şeyin başladığı nokta için <a href="http://soluk-nefes.blogspot.com/2013/03/gunes-gulumserken-duramam-ben-dort.html">http://soluk-nefes.blogspot.com/2013/03/gunes-gulumserken-duramam-ben-dort.html</a>kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-40146899620295915312013-03-03T14:48:00.000+02:002013-03-03T19:30:53.597+02:00güneş gülümserken duramam ben dört duvar arasında<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-J45s9JwFlic/UTMx_kyelqI/AAAAAAAABiM/Cyi-ArW3Rgo/s1600/b.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-J45s9JwFlic/UTMx_kyelqI/AAAAAAAABiM/Cyi-ArW3Rgo/s320/b.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
gülümsüyordu güneş. içim karanlık. kapkaranlık. günlerden cumartesiyken, güneş dışarıda gülümserken, ben bu içimin karanlığıyla kalamazdım dört duvar arasında. düşecektim yollara. uzun zaman sonra tek başıma hem de.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
biraz buruk. ama yine de dimdik.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
sırt çantamı hazırladım, bir defter, okuduğum kitap ve fotoğraf makinemi aldım. mart güneşine güvenilmezdi, atkımı da aldım yanıma. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
gideceğim yere çoktan karar vermiştim. saate baktım, 2'ye geliyordu. aklımdan kısa bir hesap yaptım, gitmek istediğim yere varmanın ne kadar süreceğini tahmin etmeye çalıştım. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
evden çıkmadan önce bilgisayarı açıp vapur saatlerine bakmaya karar verdim. sonra hemen vazgeçtim bu "modern alışkanlığımdan". giderdim iskeleye, eğer vapur varsa atlardım, yoksa başka bir rota bulurdum kendime.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
koşar adım çıktım evden. sırtımda çantam. öyle hızlı çıkmışım ki kalem almayı unuttuğumu fark ettim yolda. karşıma çıkan ilk büfeden bir tükenmez kalem aldım. bozuk param yoktu, ayıp olmasın diye bir paket de sigara. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
saat 4'e geliyordu iskeleye vardığımda. kaçta vapur olduğunu sordum görevliye, yarım saat vardı, yürüdüm biraz sahilde. sonra aç olduğumu fark ettim, bir pastaneden sandviç ve bir dilim kek aldım, paket yaptırdım. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
iskeleye geri döndüm. vapurun kalkış saatini beklerken telefonum çaldı. tatsız bir konuşma geçti aramızda. derin bir "ah" çektim sanırım. içimde minik bir sızı. ama kararlıydım. dönmedim yolumdan.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
ve saat geldi. bindim vapura. daha çok evlerine dönen adalılar vardı vapurda. bir tek ben yalnızdım. umursamadım. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
cam kenarında bir koltuğa yerleştim usulca. 3 hafta süren uzun bir hastalık döneminden yeni çıktığım için cesaret edemedim güvertede oturmaya. varsın, olsun. gidiyordum işte. daha ne olsundu.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
ne kadar sürdü yolculuk, bilmiyorum. zaman umurumda değildi. gidiyordum ya. gittiğim yer belli. döneceğim de eninde sonunda. olsun. gitmekti önemli olan. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
devamı gelecek...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-41797627324419446982013-03-03T13:08:00.001+02:002013-03-03T13:08:36.660+02:00baktım olmuyor<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-Wzo-bF399tg/UTMuoktP38I/AAAAAAAABh4/7sO0OR5GaBQ/s1600/yaz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-Wzo-bF399tg/UTMuoktP38I/AAAAAAAABh4/7sO0OR5GaBQ/s320/yaz.jpg" width="213" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
baktım ki yazmadan olmuyor.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
e hadi yazalım o zaman.</div>
kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-19541648058059910072012-12-23T16:20:00.002+02:002012-12-23T16:20:49.543+02:00bu da oldu sonunda işte...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-zhSZulSt2Z8/UNbutJDc83I/AAAAAAAABhY/ouTUNZCMeeU/s1600/typewriter.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="278" src="https://1.bp.blogspot.com/-zhSZulSt2Z8/UNbutJDc83I/AAAAAAAABhY/ouTUNZCMeeU/s320/typewriter.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
yorgunum. çok yorgunum.<br />
savruluyorum. aslında savrularak bir yolun sonuna doğru gidiyorum. az kaldı. bitecek.<br />
bitince derin bir nefes alacağım. yeniden doğduğuma inandıracağım kendimi. inandırabilirsem tabi.<br />
<br />
sonunda bu da oldu işte.<br />
nefes almak için yazdığımı bilmediklerinden belki. beni yazmaktan soğutmayı başardılar.<br />
<br />
yazamaz oldum. artık kelimeleri susturma vakti. hiç bilmediğim bir geleceğe kadar...<br />
<br />
<br />kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-75584976427416865102012-11-25T15:18:00.001+02:002012-11-25T15:18:47.132+02:00lüzumsuzlukların hükmettiği günler...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-Nl48KFlY0qA/ULIRmTDNlkI/AAAAAAAABhE/Y98ojvg3ko8/s1600/sunday.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-Nl48KFlY0qA/ULIRmTDNlkI/AAAAAAAABhE/Y98ojvg3ko8/s320/sunday.jpg" width="212" /></a></div>
<br />
güneşli kış günlerini ne kadar sevdiğimi bilmeyen yoktur artık. pazar günlerinin o anlamsız iç sıkıntısını bile savuruyor uzaklara böyle güneşli ama soğuk günler.<br />
<br />
zaman, en çok ihtiyaç duyduğum şeylerden biri bu aralar. bir de yollar...<br />
<br />
tıkılıp kaldığımı hissediyorum birkaç haftadır. hafta içi nefes alamıyorum, hafta sonları zaten farkına varamadan geçip gidiyor.<br />
<br />
dün ankara'yı ne kadar özlediğimi fark ettim mesela. sadece ankara'yı değil, o telaşsız hayatı özledim. saatin kaç olduğunu umursamadan ankara sokaklarında yürüdüğümüz zamanları...<br />
<br />
ankara'yı özlediğimi fark edince, belki biraz olsun özlemim diner diye behzat ç izledim.<br />
bir işe yaramadı.<br />
<br />
* Dünyada şimdi onunla yan yana bulunmamamız kadar mantıksız ve lüzumsuz ne vardır acaba?<br />
(Kürk Mantolu Madonna-Sabahattin Ali)<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-42455699986877770192012-10-28T15:08:00.003+02:002012-10-28T15:13:37.654+02:00sudan çıkmış balık! ya da alık?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-GkIcdHiF3IY/UI0eC5zwovI/AAAAAAAABg0/B0r1C7q0BwY/s1600/FishPipe-Tee-W.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="245" src="https://1.bp.blogspot.com/-GkIcdHiF3IY/UI0eC5zwovI/AAAAAAAABg0/B0r1C7q0BwY/s320/FishPipe-Tee-W.jpeg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
12 gündür ne yaptığımı bilmiyorum. saçma sapan işlerle zaman öldürüyorum. öyle bir boşluktayım. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
işten çıkar çıkmaz başlıyor kabus gibi dakikalar. nereye gitsem, ne yapsam... ne yapsam da sustursam içimde çınlayan boşluğu.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
sığamıyorum odalara, evlere, ofislere... dar geliyor her yer. dört duvar kesiyor nefesimi. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
sokaklara atsam kendimi. olmuyor. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
istanbul'da tek başıma yürümeyi sevmiyorum bu aralar.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
binalar üstüme üstüme geliyor. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
her gün rutin olarak yaptığım şeyler ne değerliymiş oysa. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
işten çıkıp tek başıma her akşam çay içtiğimiz çay bahçesine gidiyorum. yol üstündeki fırından çekirdekli galeta alıyorum. oturuyorum tek başıma. çaydan iki yudum alıp bırakıyorum. soğuyor. tekrar çay istiyorum. yine birkaç yudum alıp bırakıyorum. masa, yarısı içilmiş çay bardaklarının oluşturduğu bir mezarlığa dönüşüyor. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
oysa bardakların diğer yarısı dolu, ama görmüyor gözüm.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
okurum diye yanımda getirdiğim kitabı çıkarıyorum çantamdan. 1-2 cümle zar zor okuyorum. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
harfler birbirine giriyor. anlamsız cümleler beliriyor sayfada. midem bulanıyor sanki. ya da başım dönüyor.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
sahi yalnızlık, baş döndürür mü?</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
sudan çıkmış bir balığım ben.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
oksijen kaynağını kaybetmiş, can çekişen bir balık.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
ölür müyüm? ölmem tabi.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
ama mutsuzluktan kıvranıyorum, o kesin.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
çok mutsuzum be...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
biri gelse.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
bana nefes verse.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
atsa yine beni o engin denizine.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
bir balık, sadece denize karıştığında mutludur! </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
hadi!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
p.s bayram tatilinin nasıl geçtiğinden bahsetmeme gerek bile yok. hayatımda hiç uyumadığım kadar çok uyudum desem -ben ki nefret ederim uyumaktan- yeterince açıklayıcı olur sanırım. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-54512832970809428672012-10-21T11:37:00.000+03:002012-10-21T11:37:00.625+03:00sonbaharda karaburun!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-EtVwwgNJEno/UIOlFUoVFiI/AAAAAAAABgg/Y95jEDihOY8/s1600/karaburunddd6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="216" src="https://1.bp.blogspot.com/-EtVwwgNJEno/UIOlFUoVFiI/AAAAAAAABgg/Y95jEDihOY8/s320/karaburunddd6.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
bu yaz doğru düzgün tatil yapamadık. birkaç hafta sonu annemin yanına kaçtığım günleri saymazsak. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
yaz mevsimini sevmem o ayrı mesele. ama insan küçük bir sahil kasabasında herkesten uzakta, tanımadığı insanların arasında huzur bulmak istiyor. kıştan umutluyum yine de. 2 günlüğüne de olsa bir yerlere kaçabilirim.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
tatil yapamadım da, bu yaz leyleği havada gördüm. iş, arkadaşların düğünü v.s gibi nedenlerle sık sık şehir dışına çıktım, hava alanında yorgunluktan ayaklarımı sürüyerek yürüdüm.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
istanbul'a saplanıp kalmadım en azından. o da bişey!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
sonbahardan tek dileğim daha sakin bir hayat. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
bu aralar kitaplarımı fazlaca ihmal ettiğim için vicdan azabı çektiğim doğrudur. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
kek, kurabiye kokularının arasında, sıcak bir fincan kahve eşliğinde mutlu, umutlu ve en önemlisi huzurlu bir sonbahar olsun!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
hem aşk en güzel bu mevsimde yaşanmıyor mu?</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-61124956888524219292012-09-30T12:59:00.000+03:002012-09-30T12:59:05.203+03:00bir fincan kahve daha...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-F_5_Hj7rVWo/UGgUrrUlVSI/AAAAAAAABgM/x0-fFVe6OU8/s1600/kahve+kalp.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="319" src="https://1.bp.blogspot.com/-F_5_Hj7rVWo/UGgUrrUlVSI/AAAAAAAABgM/x0-fFVe6OU8/s320/kahve+kalp.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: start;">
neredeyse 2 aydır inanılmaz bir koşturmaca içindeyim. ne çok sevdiğim sokaklarda amaçsızca dolaşmaya vaktim var, ne televizyonun karşısında tembellik yapmaya.hayatımda hiç olmadığı kadar hızlı koşuyorum bu ara. şikayetçi değilim henüz, yorulduğumu inkar edemem. iş dışında pek birşeye vakit ayıramadığımı da. </div>
<div style="text-align: start;">
<br /></div>
<div style="text-align: start;">
ama idare ediyorum işte bir şekilde.</div>
<div style="text-align: start;">
<br /></div>
<div style="text-align: start;">
başka neler mi yapıyorum? bol bol kahve içiyorum mesela. kısıtlı zamanların değerini daha iyi anlıyorum artık. minik bir gülümsemenin hayatıma nasıl bir renk verebileceğinin daha bir farkına varıyorum sanki. bana zarar veren kişileri, hayatımdan uzak tutmanın ne kadar gerekli olduğuna ikna oluyorum. </div>
<div style="text-align: start;">
<br /></div>
<div style="text-align: start;">
tam yaza veda etmeye niyetlenmişken, güneş yanılttı beni. ada'ya gidemedim bu yaz. ilk fırsatta hava nasıl olursa olsun, gideceğim.</div>
<div style="text-align: start;">
<br /></div>
<div style="text-align: start;">
bugün cıvıl cıvıl bir gün beni bekliyor dışarıda. </div>
<div style="text-align: start;">
neredeyse son 2 senedir her pazar yaptığım gibi, birazdan kocaman bir kek pişireceğim. sonra düşeceğim yola. kuzguncuk'a doğru. hiç yorulmadan dolaşabildiğim tek yere gideceğim. huzuru bulacağım o yere.</div>
<div style="text-align: start;">
<br /></div>
<div style="text-align: start;">
orada hayat hep başka çünkü. orada içtiğim kahvenin de tadı başka. </div>
<div style="text-align: start;">
<br /></div>
<div style="text-align: start;">
en azından benim için. </div>
<br />
<br />kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-43861251187997698602012-09-09T23:39:00.004+03:002012-09-10T00:03:19.587+03:00pazar kahvaltısı<a href="https://1.bp.blogspot.com/-KhtPlfQK9_Y/UEz-58LScEI/AAAAAAAABf4/qAc8uj9AyFw/s1600/breakfast+tray2%25252A.jpg" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; "><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 177px;" src="https://1.bp.blogspot.com/-KhtPlfQK9_Y/UEz-58LScEI/AAAAAAAABf4/qAc8uj9AyFw/s320/breakfast+tray2%25252A.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5786279892623716418" /></a><span style="font-family:Georgia, serif;"><span style="font-size:100%;">lisedeyken ne zaman, herkes çoktan kahvaltısını bitirmiş, günlük işlere dalmışken uyansam. babaannemin evine inerdim, aşağı kata. babaannem, sıkılmayayım diye bir tepsiye hazırlar, salona getirirdi kahvaltımı. o karşımda dikiş dikerken, ben hem kahvaltı eder, hem televizyona bakar, hem de onunla sohbet ederdim. ne güzel, ne telaşsız günlerdi.</span></span><div style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; "><br /></div><div style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; ">bu sabah uyandım tek başıma. saat 11.30'u geçmişti. son 2 yıldır hiç bu kadar geç uyanmadığımı fark ettim. kalktım, güzel bir kahvaltı hazırladım kendime. şarkılar mırıldandım hazırlarken. babaannemden yadigar bir tepsiye koydum tabağımı, çatalımı, bıçağımı. kocaman bir demlikte çay demledim, koyu bir çay koydum kendime. tepsiyle birlikte salonda kahvaltı ettim, televizyon izledim.</div><div style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; "><br /></div><div style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; ">tıpkı eski günlerdeki gibi.</div><div style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; "><br /></div><div style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; ">bu kez yoktu babaannem. bir kez daha özledim. </div><div style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; "><br /></div><div style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; ">şu koşturmacalı günlerde, o sakin sesini duyabilmeyi ne çok isterdim!</div><div style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; "><br /></div><div><br /><br /><iframe width="560" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/P8NzMQktzYA" frameborder="0" allowfullscreen=""></iframe><br /></div><div><span style="font-family:Georgia, serif;"><br /></span></div><div><span style="font-family:Georgia, serif;"><br /></span></div><div><span style="font-family:Georgia, serif;">not: bu şarkıyı geçen gün ofiste tesadüfen dinledim, ne güzelmiş</span></div><div style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; "><br /></div><div style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; "><br /></div>kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-53723234100105825642012-08-30T23:34:00.002+03:002012-08-30T23:53:42.041+03:00ah... nasıl da anlamsız kalıyor ölüm karşısında söylenen her söz...<a href="https://1.bp.blogspot.com/-qHo1G9vniEM/UD_On2WJcRI/AAAAAAAABfg/vouxSn9Y4rM/s1600/yurtsan-atakan.jpg" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; "><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 230px;" src="https://1.bp.blogspot.com/-qHo1G9vniEM/UD_On2WJcRI/AAAAAAAABfg/vouxSn9Y4rM/s320/yurtsan-atakan.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5782567630565634322" /></a><p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><span style="font-size: 12pt; ">25 yaşında deneyimsiz bir gazeteci adayı olarak o ofisten girdiğim günü hatırlıyorum.</span><span style="font-size:12.0pt; mso-bidi-font-family:Calibri;mso-fareast-language:TR"><o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><span style="font-size: 12pt; ">Hatta hiç unutmadım. Editörüm bana ofisi gezdirirken Yurtsan Bey'in odasını da göstermişti. Yoktu ofiste, yurtdışında basın gezisindeydi. "Gelince, tanışırsın" demişlerdi.<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><span style="font-size: 12pt; ">Çekingen bir ses tonuyla "peki" demiştim, sadece "peki".<o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><span style="font-size: 12pt; "><!--[if !supportEmptyParas]--> </span><span style="font-size: 12pt; ">Gergindim çünkü, nasıl biriyle çalışacağıma dair tek bir fikrim yoktu, bir bilinmezlik içindeydim. Tek bildiğim şey, internet gazeteciliği yapmak istediğimdi. Bu kadar.</span></p> <p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><span style="font-size: 12pt; ">Tanıştık birkaç gün sonra. “Boş yere gerilmişim” diyip durdum kendi kendime günlerce. Gülümseyen bir yüz vardı çünkü karşımda.</span></p> <p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><span style="font-size: 12pt; ">Hiç unutmam, bir gün ofiste adıma gelen çiçeği görmüş, çiçeklerin ne anlama geldiğini eğlenceli bir dille anlatmaya başlamıştı. “Bak” demişti, “Bu çocuk, ciddi, kırmızı gül seninle evlenmek istediğini gösteriyor. Beyaz papatyalar masumiyeti simgeler, demek ki kötü niyet beslemiyor”. Hep beraber gülmüş, eğlenmiştik.</span><span style="font-size: 12pt; "> </span><span style="font-size: 12pt; ">Utancımdan kızarmıştım. Güzel günlerdi.</span></p> <p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><span style="font-size: 12pt; ">Öyle çok yönlü biriydi ki Yurtsan Atakan. İnternet gazeteciliğini öğretti bana. Önceleri uzaktan izlediğim teknolojinin içinde bulmuştum kendimi bir anda. Sadece teknoloji yazmayı değil, hayata dair başka bir sürü şey de öğrendim ondan. Hangi yemekle hangi şarabın içileceğini mesela. Ya da Türkiye’de yapılan pizzaların hiçbirinin gerçek pizza kadar güzel olmadığını.</span><span style="font-size: 12pt; "> </span><span style="font-size: 12pt; "> </span></p> <p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><span style="font-size: 12pt; ">Özgürlüğü öğretti, kendini ifade etmenin gerekliğini bir de. Türkiye’de internet sansürüne karşı savaşan insanların başındaydı. Söylediklerine herkes kulak tıkasa da inat etmek gerektiğini öğretti, yolundan şaşmamak gerektiğini.</span></p><p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><span style="font-size: 12pt; ">Umutlu olmayı hatırlattı bana. İnatlaşmayı hayatla. </span></p> <p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><span style="font-size: 12pt; ">Bir babanın çocuğunu nasıl seveceğini gösterdi en önemlisi. Şefkati bir de. Oğlundan bahsederken, gözlerinin içi parlardı.</span></p> <p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><span style="font-size: 12pt; ">Ah... nasıl da anlamsız kalıyor ölüm karşısında söylenen her söz.</span></p> <p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><span style="font-size: 12pt; ">Keşke’ler diziliyor boğazıma...<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; ">Ertuğrul Özkök'ü hiç sevmem ama sanırım ilk kez bir cümlesine katılıyorum.</p><p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; ">"Yeni bir gazetecilik doğuyor ve dijital alemin genç insanları seni hiç unutmayacak." Sevgili Yurtsan Atakan...</p><p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; "><br /></p><p class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, serif; font-size: 100%; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt; ">Merak edenler için <a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Yurtsan_Atakan">Yurtsan Atakan Kimdir?</a></p> <br />kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-65643734303904462542012-08-26T01:22:00.003+03:002012-08-26T01:35:20.683+03:00sözlere... ve seslere hattabalkondan yazıyorum bu satırları. balkonda yetiştirdiğim domates fideleri kurumuş. üzülmedim desem yalan olur. ama olsun, yine ekerim. seneye, yaza.<div><br /><div>bu yaz da bitiyor işte. eli kulağında. güneşli günler de bitecek. ama biliyorum artık, umutlu olmak için güneşe ihtiyacım olmayacak.</div><div><br /></div><div>bir bakış... bir gülümseyiş... </div><div>zaten aşina olduğum o eller... yetecek güçlü olmama...</div><div><br /></div><div>eskisi kadar muhtaç değiliz sözlere... ve seslere hatta.</div><div>konuşmadan da anlaşabilmek ne güzel.</div><div><br /></div><div>özlemek de. acıtsa da kalbini. güzel işte. </div><div><br /></div><div>ve nazım'ın dediği gibi elbette. sevmek...</div><div><br /></div><div>"sevmek, mükemmel iş delikanlım"</div><div><br /></div><div><a href="http://fizy.com/#s/1dplym">http://fizy.com/#s/1dplym</a></div><div><br /></div><div><br /></div></div>kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-87814355583725514132012-08-06T11:13:00.009+03:002012-08-06T12:18:01.616+03:00günler, hayalleri öldürebilir mi?<a href="https://1.bp.blogspot.com/-_te8wpBLGFY/UB9-Qq4fG2I/AAAAAAAABek/U0hSmDRh_bA/s1600/girl.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 223px; height: 320px;" src="https://1.bp.blogspot.com/-_te8wpBLGFY/UB9-Qq4fG2I/AAAAAAAABek/U0hSmDRh_bA/s320/girl.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5773472072166480738" /></a>4,5 yıldır çalışan bir insan olmama rağmen, salının varlığı, her zaman pazartesiden daha fazla rahatsız eder beni.<div><br /></div><div>pazartesi sendromum yok, bildiğin salı sendromu var bende. salı günlerinden nefret ediyorum, zaman duruyor sanki. neyse... yarın salı olduğuna göre şimdilik salı gününe dair kötü duygularımı bir kenara bıraksam daha iyi olacak.</div><div><br /></div><div>dün akşam kardeşim "geçen yıl aldığın sandaleti ne zaman giymeyi düşünüyorsun, bilmem farkında mısın yaz bitmek üzere" dedi. dedi ve duvara tosladığımı hissettim.</div><div><br /></div><div>bir yaz daha bitmek üzere gerçekten. yine yarım. yine saçma. hala yapmacık. yıllık iznim de yok.</div><div><br /></div><div>yaz mevsimini de -akşamları hariç- salı günleri gibi sevmiyorum. ben doğayla iç içe olamadıktan sonra, camları bile açılmayan bir ofiste güneşi, bulutları izlesem ne olacak ki. saçlarım tuzlu kalmadıktan sonra ne anladım ben o yazdan!</div><div><br /></div><div>yaz dediğin böyle mi olur! </div><div>yazın akşam balkonda kahve içilir, uyduruktan fal bakılır, iş varsa yapılır, yoksa kitap okunur. <span style="font-size: 100%; ">yatmadan önce gece serinliğinde bahçedeki çiçekler sulanır.</span></div><div>ya da arkadaşlarla gece geç saatlere kadar sahilde oturulur, sohbet edilir. hafif bir rüzgar eser, saçlarım dalgalanır. </div><div><br /></div><div>sabahları balkonda kahvaltı edilir, limonata yapılır, çalışırken limonata içilir. daha neler neler...</div><div><br /></div><div>kısaca kapalı mekanlara tıkıldıktan sonra ne anlamı var yazın?</div><div><br /></div><div>kardeşimin cümlesinden sonra tüm gece düşündüm. yine uçak biletlerine baktım. gidebileceğim yerleri düşündüm. kaçsam dedim. nereye kadar kaçabilirim ki? dönüp dolaşacağım kürkçü dükkanı yine istanbul değil mi?</div><div><br /></div><div>bir kez daha bu şehrin yazları daha da çekilmez olduğuna karar verdim. çalışmaktan değil şikayetim ama, doğa şartlarından izole edilmiş bir ofiste ömür çürütmek çok vahim. bari açık havada çimlerin üzerinde çalışabilsem... bir ses duysam, bir rüzgar hissetsem...</div><div><br /></div><div>bu düşüncelerle savaşarak daldım dün gece uykuya. kaçıncı kez nefret ettim istanbul'dan. kaçıncı kez gittiğim o sahil kasabalarını özledim. kim bilir kaçıncı hayalimi kurdum.</div><div><br /></div><div>sabah uyandığımda hala aynı düşüncelerle savaşıyordum. apar topar giyinip çıktım evden. gece aklımı kurcalayan düşünceler yüzünden olacak ne giyeceğime karar vermekte hiç zorlanmadım. dolaptan üzerinde "I know I am a dreamer!" yazan tişörtümü kaptım. Bugüne en uygun tişört buydu hiç kuşkusuz!</div><div><br /></div><div>biliyorum mesai arkadaşlarım, pazartesi sendromu olmayan bir hayalperesti pek ciddiye almayacaklar, ama umurumda değil!</div><div><br /></div>kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-19161965151160810862012-08-01T13:19:00.002+03:002012-08-01T13:34:12.030+03:00"hayırlısı olsun"bu aralar en sık duyduğum cümle "hayırlısı olsun"<div>sıkıldım hep aynı cümleyi, hep aynı ses tonuyla duymaktan. </div><div>bu cümleyi kuran kişiler farklı da olsa birbirinden, herkes konuşmasını bu cümle ile bitiriyor.</div><div><br /></div><div>"hayırlısı olsun"</div><div><br /></div><div>tamam anladım, "hayırlısı olsun". ama biliniz ki sıkıldım durumdan.</div><div>yeter hadi görelim artık, hayırlısı mı değil mi?</div><div><br /></div>kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-65173883520958075462012-07-25T17:00:00.003+03:002012-07-25T17:22:17.134+03:00her şey birdenbire mi olur?<a href="https://1.bp.blogspot.com/-Cerpiuzx_pw/UBAAysTnjAI/AAAAAAAABeU/AKIxr-aTY6k/s1600/illustration_woman_anxious-web.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 302px;" src="https://1.bp.blogspot.com/-Cerpiuzx_pw/UBAAysTnjAI/AAAAAAAABeU/AKIxr-aTY6k/s320/illustration_woman_anxious-web.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5769111993548508162" /></a><br /><div><br /></div><div><br /></div>çok acayip şeyler oluyor bu günlerde.<div>sanırım geçen cumadan beri hayatımın en hareketli, en gergin, en karışık, en zor, en kararsız günlerini geçirdim. daha da gelmedi sonu. şu an bulunduğum noktada, sonuçtan ziyade bu karmaşanın sona ermesi tek dileğim.</div><div>obsesif ruhum daha da karıştırıyor her şeyi. kimse zarar görmesin diye kendimi yiyip bitiriyorum da nereye kadar? </div><div><br /></div><div><br /></div><div>nasıl iyi olacaksa öyle olsun.</div><div>bir an önce kendi kendimi hapsettiğim şu zindandan kurtulayım.</div><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div>kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2954233094837818044.post-51098687014233225442012-07-23T17:36:00.002+03:002012-07-23T17:47:49.724+03:00back in townkim bilir kaçıncı kez izmir'e gidişim.<div>kim bilir kaçınca kez "ah keşke izmir'de yaşasaydım" diye iç geçirişim...</div><div><br /></div><div>belki bir gün... kim bilir...</div><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div>kağıt faresihttp://www.blogger.com/profile/14756291262286130544noreply@blogger.com0